Ad image

Bloglar mı sosyal medya siteleri mi?

ahmetakdel
By
5 Min Read

Forumlar, Bloglar ve Sosyal Ağlar

Blog konusuna giriş yapmadan önce Hubspot’un blogların tarihi ile ilgili yazısına göz atmanızı tavsiye ederiz. İnternetin yaygınlaşmasıyla birlikte sohbet siteleri, msn, forumlar, bloglar derken sosyal ağlara kadar insanların internette içerik tüketim yöntemleri hızla değişti. Başlangıçta bilgisayar başında uzun uzun hazırlanan yazıları okumaya vakit ayıran ademoğlu sosyal ağlar ve mobille birlikte hızlı paylaşıp tüketmeye başladı. Eskiden 2 sayfalık yazıyı okurken artık 140 karaktere tahammül edemez olduk.

5-10 seneye kalmaz tası tarağı toplayıp sanal aleme göç etmiş olacağız. Bu alemin kuralları, yaşantısı gerçek hayattan çok farklı. Sanal gerçeklik, yapay zeka, robotlar derken nesnelerin internetiyle birlikte 4.cü endüstri devrimini tamamlayacağız. Kimi bu yüzden işsiz kalacak kimileri de bu yeni sistemin iş kolları içindeki yerini alacak.

Bundan sonra bir nevi internete bağlı bir hayat yaşıyor olacağız. Bundan öncekilerde olduğu gibi artısını eksisini düşünmeden tamamlarsak gerçekle sanalı ayırt edemeyen insani özelliklerini kaybetmiş toplumlara dönüşeceğiz. Burada en önemli faktör sosyal medyayı nasıl anlayıp kullandığımızda. İnternette sağlam arkadaşlıklar uzun süreli dostluklar kurulabilir elbette. Ancak bunun için iletişim araçlarını doğru bir şekilde anlayıp kullanmamız gerekiyor.

Bloglara olan ilgi azalacak mı? Blogların önemi artacak mı?

Son dönemde blog yazan ve okuyanların sayısı hızla azaldı. Seo amaçlı açılan bloglar olmasa dünya genelinde açılan blogların sayısı düşüşte. Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat, Pinterest vb. sosyal ağlar blogların neslini tehdit ediyor. Son olarak severek okuduğum kapanacağını duyduğumda üzüldüğüm 8 yıllık sihirli elma blogu örnek olarak verebilirim. Her ne kadar kurucusu Göktuğ ailesine vakit ayırmak gibi kutsal bir sebeple bırakıyor olsa da paylaşımlarına twitter üzerinden devam edeceğini söylemesi blogların geleceği açısından endişe verici. Keşke yılda bir iki kez de olsa yazabilse.

Aslında bloglar internete bağlı hayatlara geçişte uyum sağlamamız için önemli. Mahalleden arkadaşınızın tadını facebookta bulamayabilir, sınıf arkadaşlarınızdan gördüğünüz muameleyi sosyal medyada görmeyebilirsiniz. Bu nedenle internet ortamında biriyle tanışıp görüşürken karşıdakini tanıyıp karşılıklı oturup görüşene dek normal hayattakinden daha dikkatli olmalısınız. Online dünyada blogları daha samimi ve kaliteli buluyorum. Her ne kadar bloglarda sosyal medya araçlarından biri olsa da karşıdakini daha iyi tanıyabileceğiniz mecralardan biri.

Birini facebooktaki, twitterdaki iletilerinle tanımakla blogundaki yazılarını okuyarak tanımak arasında çok fark var.  Teşbihte hata olmaz şuna benzetebiliriz.

Birinde mükellef bir sofra var. Çorbasından, etine, salatasından pilavına, tatlısına kadar doyuyorsunuz. Diğerinde ayak üstü atıştırıyorsunuz.

Sosyal medyada kişiyi yüzeysel tanıyorsunuz. Blogu okurken yazarı her yönüyle yakından tanıyabiliyorsunuz. Sosyal medyada 1-2 saniye içinde aklından geçenleri ifade ediyor. Blogunda ise saatlerce emek verip hazırladığı içerikleri okuyorsunuz.

Bloglar mı sosyal medya siteleri mi?

Sosyal ağlar farklı cihazlara uyum sağlaması, uygulamalar ve mobilin yaygınlaşmasıyla internetin en önemli aktörlerinden biri oldu. Anlık mesajlaşma, fotoğraf, video paylaşma gibi özellikleriyle popüler kültürün hızlı tüketim aracı ve vazgeçilmezi haline geldi. Burada facebook’u ayrı bir yere koymak lazım. İnternetin Türkiye ve dünya çapında yaygınlaşmasında tabiri caizse insanların internete göç etmesinde facebook’un önemli etkisi oldu.

Her ne olursa olsun blogların tekrar eski günlerine döneceğini umut ediyorum. Ülkemizde ve dünyada blog okurlarının ve yazarlarının yaygınlaşacağı kanaatindeyim. Genel anlamda Bloglar ile sosyal medya siteleri arasındaki farkları da söyleyip şimdilik bu yazıyı burada nihayete erdirelim.

Bloglar ve sosyal ağlar arasındaki farklılıklar

  • Sosyal ağ paylaşımları anlıktır ve daha sonra tekrar ulaşılması zordur.
  • Sosyal ağlar genelde habercilik yönünden önemlidir.
  • Sosyal ağ sitelerinde takipçilerle ilişkiler anlık ve kısa sürelidir.
  • Olaylar ve yaşananlar hakkında anlık bilgiler verilebilir. Bu yönüyle herkes habercidir.
  • Sosyal ağlarda gerçek dışı bilgi yayma daha kolaydır.
  • Sosyal ağlarda takipçilerinizin paylaşımları kaçırma ihtimali daha fazladır.
  • Sosyal ağlarda bu paylaşımlara kimsenin sesi çıkmıyor hatta özgürlük olarak ifade ediliyor.
  • Sosyal ağlar özellikle ülkemizde son zamanlarda geyik tabir edilen yazışmalar, futbol üzerine atışmalar, video paylaşımları ve resim ağırlıklı paylaşımlardan oluşur. Yani kişisel beğendiklerimizden oluşuyor.
  • Blog yazıları silinmediği veya blog kapanmadığı sürece rahatlıkla ulaşılabilir.
  • Blog yazılarında daha fazla bilgi, deneyim, çözüm, yöntem gösterilebilir.
  • Bloglarda takipçileriniz içeriklerinizi kaçırmaz. Her içeriğinize ulaşabilir.
  • Bloggerların birbirleriyle ilişkisi blog yazarlarının okuyucu ile bağı daha sağlam ve uzun sürelidir.
  • Bloglarda warez dediğimiz kırılmış program, izinsiz kitap v.s. yayınlamak tasvip edilmez, hoş karşılanmaz, önlem alınabilir.
  • Blog paylaşımları daha akılda kalıcıdır. Okuyucu referans alabilir, daha sonra ulaşabilir.
  • Blog yazıları bilimsel, akademik, kültürel, sanatsal vb. faydalı içeriklerden oluşup toplumsal gelişimlere katkı sağlayabilir.

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce blog okumak mı yoksa sosyal medyada vakit geçirmek mi? Hangisi…

Share This Article
Leave a Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *