WordPress’in geleceği ve WP Yol haritası

Ahmet Akdel
By Ahmet Akdel - Editor
WordPress'in geleceği ve WP Yol haritası

WordPress’i seviyorum.WordPress topluluğunu ve sunduğu geniş eklenti ve tema özgürlüğünü seviyorum. WordPress ekosistemini ve iş modellerini de seviyorum. Öğrenciler, internette WordPress ile ilk parasını kazananlar, WordPress ajansları, WordPress endüstrisinde yer alan sanırım binlerce freelancer, şirket ve WordPress topluluk üyesi de sadece bu nedenlerle WordPress’i seviyor. Ancak kabul edelim son yıllarda WordPress’te yoruldu.

WordPress’in Problemleri

Bu yazıda birçok rapor, istatistik ve kaynaktan yararlanıldı. Ancak yazının ortaya çıkış sebebi Hendrik Luehrsen’in “WordPress artık WordPres değil” yazısı. Beni takip edenler WordPress ile ilgili web’de yer alan kaynakların birçoğunu takip etmeye çalıştığımı bilir. Bu makale WordPress ile ilgili son yıllarda okuduğum en öngörülü yazılar olabilir. Yazıdaki tespit ve öngörüler bu kadar çok sevdiğimiz WordPress’in nereye gittiği, sorunlarını (yavaşlık, optimizasyon, güvenlik) nasıl büyüdüğü, önündeki engeller ve gelecekteki durumuyla ilgilli somut öneriler sunuyor. Uzun bir yazı olacak kahvelerinizi aldıysanız hemen konuya girelim.

“WordPress” dediğimiz şey aslında canlı bir mekanizma. Bir “çekirdek” (core) üzerine inşa edilmiş geliştiriciler, kullanıcılar, eklentiler, temalar ve sonsuz geliştirmelerle sürekli özelleştirilen ve geliştirilen canlı bir ekosistem. 2003’ten günümüze tam 21 yıldır web’in yükünü çekiyor, internet sitelerinin yarısından fazlasının WordPress ile kurulduğunu düşünürsek böylesine büyük bir yapının bu kadar uzun sürede yıpranması, eksikleri, eleştirilmesi ve yorulması normal. Gücünü iş yaptığı WordPress ekosistemi ve WordPress topluluğundan aldığı için yol haritası ve çözüm önerileri var.

WordPress’i WP yapan ve bu kadar çok tercih edilmesinde 3 neden söyler misin? diye sorsalar birçoğumuz “sadelik(basit), işlevsellik, özelleştirilebilirlik” deriz herhalde.

WordPress'e alternatif çıkabilir mi?

WordPress = Basit(Sade) + Özelleştirilebilir(özgür) + İşlevsel(esnek)

WordPress’i rakiplerinden ayıran en büyük 3 özelliği zaman içinde kaybediyor mu? Aynı sorulara WordPress ekosistemi içinde tanıdığınız Yoast’ın CEO’su ve Joost De Valk ve WordPress uzmanı Hendrik Luehrsen’de soruyor. WordPress kullanan, geliştiren, seven topluluk üyeleri olarak bizler de sormalıyız. WordPress için katalizor olan katılımcı (Contributor) kayıpları en yüksek seviyelere ulaştı. WordPress kurulduğu günden bu yana büyümesi ilk kez durakladı.

WordPress Pazar Payı İstatistikleri

WordPress’e Neler Oluyor?

Bundan 10 yıl önce WordPress 4.0 ile başlayan süreç WordPress Full Site Editor, Block Editor ve Gutenberg WP‘ye entegrasyon sürecinde WP’nin gelişimi durakladı. Sadelikte kayıplar yaşandı. Öğrenme eğrisi biraz arttı. 2007’den beri WordPress kullanan biri olarak bu süreçte WordPress wp-admin arayüzünden, editör arayüzüne, klasik editör’den eklentilere kadar gelişimine şahitlik ettik. Büyümesini takdir ettik. Elimizden geldiğince topluluk ve kendi imkanlarımız nispetinde bağışta bulunduk. Ancak WordPress artık bildiğimiz, kullandığımız blog altyapısı olmaktan çıktı.

Bu sorunu büyük WordPress krizi WP Drama’dan çok önce WordPress yazılarımızda yazmıştık. WP Drama krizi ile ilgili çözüm önerilerimizi de yazdık. WordPress’e alternatif olabilir mi olamaz mı tüm konulara değindik. Ancak bu yazının amacı “WP Drama” değil. Bir adım geri atarak büyük resmi görebilir miyiz? Severek kullandığımız WordPress sorunlarıyla ilgili çözüm önerisi sunabilir miyiz? yazının amacı bundan ibaret.

WordPress ve Topluluk Nasıl Bir Yol İzlemeli?

WordPress ile ilgili daha önce bazı çözüm önerileri paylaşmıştım. Bunları not olarak paragrafın altına ekledim. WordPress sadece Automattic ve birkaç katalizor şirketle sürdürülebilir olmaktan çok daha devasa bir yapı. Bunların dışında WordPress ekosisteminden doğrudan faydalanan pazaryerleri dahil hostingler, eklenti şirketleri, tema şirketleri, ajanslar, büyük WordPress eğitim siteleri dahil daha fazla kod, katılımcı ve yardım desteği vermeli gerekiyor. Benim yaptığım gibi sorunları dile getirmek eleştirmek kolay ancak kod, test, bug, update ve katılımcı desteği yapmak zordur. Günün sonunda, kararlar ve önceliklendirme, sayısız biletlere katkı, geri bildirimde bulunarak kodda ortaya çıkanlara destek olan insanlar tarafından gerçekleştirilmesini anlıyorum. Ancak Topluluk, geliştiriciler, kullanıcılar yapılacak geliştirme, yenilik ve gidişatı ile ilgili açık ve şeffaf görüşmeler yapılmalı. Neyin çekirdeğe ait olduğuna ve neyin ekosistemde kalması gerektiğine ilişkin kararlar, çekirdek ve ekosisteme eklenecek yenilikler belirli bir zümreden, alt gruptan ziyade daha geniş WordPress topluluğu ile verilmeli yenilikler evrensel tüm WordPress kullanıcılarını kapsamalıdır.

WordPress ile ilgili çözüm önerileri

  • Her ne kadar WordPress ile Drupal’ın yazılım, plugin, tema, kullanıcı sayısı, trafik, topluluk, ajans vb. konularda büyüklüğü aynı değilse de Dries’in Drupal’da uyguladığı maker-taker ödül sistemi “Five for the Future” veya benzer bir çözüm WordPress için de olmalı.
  • Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın WordPress kullananların işini, içerik üretimini riske atacak CMS kaynaklı kriz yaşamayacağı yazılımı meydana getirebilecek vakfı, yönetimi, topluluğu, lider çatı şirketini bir araya getirmeli. Bundan sonra(Global) benzer bir kirizde kişisel, bireysel, kurumsal olarak kimse websitesi, eklentisi, teması nedeniyle Automattic, WP Engine veya WordPress’ten dolayı güncelleme/güvenlik/kapanma seviyesinde risk yaşar mı? durumuna gelmeyecek bir yapı/sistem kurabilmeli.
  • Automattic ile WordPress foundaditon sınırları kesin çizgilerle belirlenmeli, yönetimleri, bağımsızlıkları çalışma alanları şeffaf ve net bir şekilde tanımlanmalı.
  • WordPress topluluğu dahil WordPress.org da yer alan eklentilere, yorumlarına, reviewlere dokunulmamalı.
  • Vakfın bağımsız yönetimini genişletip, yetkilerini arttırak istişareyle ortak kararlar almalı. Kriz yönetimi için topluluktan oluşan yönetim ekibi ve vakıf yönetimiyle radikal kararlar almalı.
  • Kendisi de 20 yılın ardından dinlenmiş ve topluluğu bir arada tutan bir lider olarak tamamen WordPress’i geleceğe hazırlamalı.

WordPress Sorunlarına Çözüm Önerileri

WordPress’ten daha hızlı büyüyen eklentiler (ör: Elementor) hostingler, ajanslar, hatta ekosistemi oluşturan pazaryerleri de işin merkezinde olmalı WordPress’e destek vermelidir. bbPress veya Gutenberg’e en çok destek olan Github katılımcılarına baktığımız zaman saydığım gruptan çok az destek olduğunu görüyoruz. Bu iş bireysellerle ancak bir yere kadar gider. Bu da ancak WordPress sektöründe lider önde gelen kişi, kurumların gerçekten organize etmesi ve herkesin birlikte anlamlı katkıda bulunmasıyla birşeyler değişebilir.

WordPress her zaman işbirliğine dayalı bir proje olmuştur ve geleceği, topluluk genelindeki katkılara ve bakış açılarına bağlıdır. Yıllardır ve her zaman WordPress’e güvenen geliştiriciler, ajanslar ve kullanıcılar için şimdi endişelerini dile getirme çekirdek geliştirmeye yönelik eleştiri ve çözüm önerilerini sunma zamanıdır. WordPress kullananlar olarak gelişime, değişime, yeniliklere her zaman açık olduk. Inovasyonların yanındayız. WordPress’in her zaman olduğu gibi Basit(Sade) + Özelleştirilebilir(özgür) + İşlevsel(esnek) genişletilebilirlik ve topluluk odaklı büyümesini istiyoruz. Aşağıda detaylarını paylaştığım Hendrik Luehrsen’in “Canonical Plugins” çözümü de WordPress’in problemleri için en net ve somut önerilerden biri.

WordPress tarihine baktığımızda başlangıçta blog altyapısı olarak başladı ve kısa sürede hızla büyüdü, geliştirildi, web site tasarım platformuna alt yapı sınan (çekirdek) haline dönüştü.

WordPress nedir?

WordPress, basit(sade), özelleştirilebilir(özgür), işlevsel(esnek) tir. İster basit bir blog, ister küçük bir işletme web sitesi, butik bir e-ticaret sitesi, filtre, form, kullanıcılardan oluşan dinamik ve karmaşık bir platform hepsinin ihtiyaçlarına uygun çözümler üretir. Bu sınırsız özgürlük geliştiricilere, WordPress ajanslarına ve bireysel WordPress bloggerlara kendi ihtiyaçlarına göre uyarlama özgürlüğü verir. İsteyen WooCommerce’i Elementor’u veya sadece blog tarafını kullanabilir. Böylece gereksiz yükleri taşımaz. Bu modüler (kurup-kaldırılabilen) yapı geliştiricilerin ufkunu açarak milyonlarca dolarlık birçok işletme bu şekilde başlattı.(Yoast, WooCommerce ve Elementor bu örneklerden sadece birkaçı) Kullanıcılar da yararlandı. Her sektöre göre özelleştirilebilen bir CMS’e sahip olurken onunla birlikte sayısız sorunla da yüzleşmek zorunda kalıyorlardı. Bu geliştirilen “çekirdek” ve ekosistemi topluluğu (WordPress geliştiricileri, testerlar, katılımcılar, kullanıcılar) ve çevresinde oluşan ekosistem WordPress’i bugünlere getiren güç oldu.

İlk kurduğunuz anda WordPress basit, sade, tüm blog ihtiyaçlarını gören hızlı, işlevsel bir içerik altyapısıdır. Sizi şaşırtır, gözünü kamaştırır, etkiler. Kullandıkça sevmeye araştırmaya başlarsınız. Araştırdıkça yeni şeyler öğrenir uygularsınız. Yaptıklarınızı görünce ufkunuz açılır. Yeni projeler iş fikirleri geliştirirsiniz.

Ya eklenti ve temalar kurulduğunda?

WordPress o zaman bir çevrimiçi e-ticaret mağazı, bir işletme sitesi, bir portföy sitesi, bir haber platformu ve hatta tam gelişmiş bir uygulama olabilir. Çekirdeği, basitliği içerik üretimini, erişebilirliği sağlarken ekosistemi(eklentiler-temalar) ekosistemde sürdürülebilirliği ve ölçeklendirmeyi sağlar. Bu aynı zamanda WordPress’in kimliği, kalbi, varoluş sebebidir. Sadece blog kullanmak isteyen “WordPress install” kurulum yaparak ihtiyaçlarına uygun araçlarla işini görebilir. Böylece WordPress, yeni başlayanlar, bloggerlar, haber siteleri, deneyimli geliştiriciler, küçük işletmeler, büyük işletmeler kullanabilir.

“WordPress Çekirdeği” ne müdahale yeni eklenen özellik sorunları

Geçtiğimiz yıllarda WordPress’e çekirdeğine gelen yenilikler (bazıları sosyal medya, yapay zeka, modern web 3.0) için de olsa eskiden plugin/tema ile gelen özellikler “WordPress Çekirdeği” ile gelmeye başladı. Örnek: Gallery blok, Slider Block, include Lightbox functionality, Duotone Filters, and Footnotes, Marquee Block vb.
Bu özelliklerin “WordPress Çekirdek”e eklenmesi WordPress’in gelişen kimliği ve geleceği hakkında ciddi sorular ortaya çıkarıyor. Bu özellikler yukarıda övgüyle bahsettiğimiz WordPress’i WP yapan yalın ve modüler felsefeden çıkarmaya başladı. Her ne kadar gelişen, değişen, web, blog, sosyal medya ve yapay zeka çalışmaları, tasarım trendleri nedeniyle eklenen özellikler olsa da WordPress’in sade, basit, işlevsel ve esnek yapısına zarar vermesinden endişe ediliyor. WordPress’i WordPress yapan her sürümle uyumlu olması ve geçmişe dönük istediğiniz zaman güncellenebilir olması demiştik. Yeni eklenen özelliklerde artan uyumluluk sorunları kullanıcıları, geliştiricileri ve ajansları bıktırabiliyor. Artan beyaz sayfa hataları, core install de yaşanan hata süreçleri bunlara örnek olabilir. Bu durum bloggerlar, içerik üreticileri, işletme sitelerinde hızlı bir şekilde yama yapma, yazılımcı veya WordPress uzmanı arayışına itti. Bazen güncelleme korkusuna bile yol açtı. Örnek olarak “Bazı Blok Editor Özellikleri, “Gutenberg eklemeleri” “Duotone Filtreler” “Marquee Block veya Slider Block” görsel olarak iyi olsalar da, tasarım ağırlıklı projelere odaklanan dar bir kitleye hizmet eder diğer WordPress kullanıcıları için olmazsa olmaz araçlar değildir.

WordPress yeni özellikler eklenmesi ne getiriyor neler götürüyor?

Gerçekten tüm WordPress sitelerin ihtiyacı olacak optimize, hız, basitlik sağlayacak modern web siteleriyle ile ilgili özelliklerden bahsetmiyorum. Yukarıdakine benzer özelliklerin eklenmesi sadece çekirdeği karmaşık hale getirmiyor aynı zamanda ekosistemi de bozuyor. Yıllardır, yukarıdaki ihtiyaçlar 3.parti eklenti üreten geliştiriciler, işletmeler, çözümler ve nihayetinde ürünler(eklenti-tema) ortaya çıkararak ekosistemi geliştirdi, genişletti. Buna benzer özellikleri dahil etmek WordPress’in ana omurgasını oluşturan hayat veren eklenti ve tema ekosistemine zarar verip tekelleşmesine yol açabilir. Plugin, tema geliştiricilerinin fırsatlarını yok edebilir. WordPress kullanlar için alternatif ürün/pazar ürün çeşitliğinin kaybolmasına yol açabilir. Ayrıca “Çekirdek” e gerçek anlamda ihtiyaç olup olmadığı ölçeklendirilip analiz edilmeden eklenen her yenilik, eklenen her blok veya özellik, WordPress’in gelecek projeleri için kalıcı bir sorumluluk sorunu haline gelebilir. Her sürümde güncellemeler, hata düzeltmeleri ve uyumluluk testleri gerektirir. Geçmişe yönelik güncelleme ve sürekli değişen gelişen web standartları ile sürekli mücadele eden bir Open Source proje için bu büyük bir yük olabilir. Genişleyen çekirdek, bu devasa iş yükünü yönetmek için daha fazla katılımcı, tester yükünü arttırır. Katılımcı azalırsa  sürdürülebilirlik, güncellemeler, yamalar, güvenlik, optimizasyon açısından devamlılık sıkıntıya girebilir. Bu yıllardır WordPress’in kullandığı katılımla birlikte geliştirme(opt-in development)(e.g. theme_supports) modelinden genel katılım olmadan(opt-out development) modeline yani giderek daha fazla tercih edilmeyen bir modele dönüşmektedir. Opt-in development ile çekirdek sade bir temel sağladı ve kullanıcılar eklentiler aracılığıyla WordPress işlevselliğini gerektiği(istediği) gibi özgürce kullanabildi, genişletebildi. Opt-out yaklaşımı ise evrensel olduğunu düşünerek belirli işlevleri varsayılan olarak çekirdekte bir araya getirir, kullanıcılara, ihtiyaçlarına uygun olmayan özellikleri devre dışı bıraktırmaz veya bu özelliklerle çalışma yükü getirir. Bizce yukarıda saydığımız Gallery blok, Slider Block, include Lightbox functionality, Duotone Filters, and Footnotes, Marquee Block vb. bunların yeri çekirdekte değil, eklenti ekosistemindedir.

WordPress Canonical Plugin çözümü

Hendrik Luehrsen, “WordPress isn’t WordPress anymore” adlı yazısında bu sorunun çözümünü “Canonical Plugins” ler olarak görüyor. Bunlar WordPress topluluğu tarafından geliştirilen ve sürdürülen eklentilerdir. Özel veya niş durumlar için kaliteli çözümler sunar. Çekirdek ile aynı standartlara bağlı kalarak Canonical Eklentiler, WordPress’in temelini aşırı yüklemeden genişletmek için resmi ancak isteğe bağlı bir yol sağlar. Böylece yukarıdaki özelliklerin getireceği ekstra yük ve zorluklar önlenmiş olur. Bu tür özellikler genele hitap etmiyorsa belirli kitlelere veya tasarım trendleri içindir. Tüm kullanıcıların ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayabilir. Bunları eklenti olarak kullanırsak, WordPress’in yalın ve esnek çekirdeğini korumasını sağlarken, bu araçları kullanmak isteyenler için eklentileri kullanılabilir hale getirir.(eklenti sahipleri için gelir modeli ekosistem oluşturur) Bu aynı zamanda gelecekte hafif bir WordPress Çekirdeği demektir. Herşeyin tek yerde toplandığı sistem(çekirdek) yerine Canonical Eklentilerle birleştirilmiş sade bir çekirdek platformu yormadan, karmaşık hale getirmeden ihtiyaçlarımıza uygun hale getirebilir.

WordPress için Yol Haritası

Böylece herkes “WordPress Çekirdeği”ni nasıl, hangi amaçla kullanacaksa tercih ve ihtiyaçlarına göre kullanabilir. Böylece WordPress Kaynakları, katılımcıları, testerlar üzerindeki yükler azalabilir, bu güncellemeler, geriye dönük yamalar, gelecek geliştirmeler için vakit ve insan gücü kazandırır. WordPress çekirdeğini (core install) gereksiz bakım yüklerinden kurtarır. Eklentilerse daha kolay güncelleme, sorun çözümü, güncelliği yitirip kullanımı azalırsa kolayca kaldırılmasını sağlayan modüler çözüm sunar. Tıpkı WordPress esnekliği gibi.

WordPress Kim İçindir?

WordPress’in kişisel bloglardan kurumsal çözümlere kadar bugünlere gelmesinde en büyük pay, kullanıcılara sağladığı güç, basitlik, esneklik ve işlevselliktir. WordPress tarihi boyunca herkes için herşey olmaya çalışan bir software olmadı aslında. Bu Basit(Sade) + Özelleştirilebilir(özgür) + İşlevsel(esnek) Çekirdek sağlam ekosistemi, nasıl kullanılması gerektiğine zorlamadan çok çeşitli ihtiyaçları karşılamasını sağlayacak platformu sundu. Hendrik Luehrsen’in deyimiyle;

Geliştiriciler bunu müşterilere göre uyarlayabilir, girişimciler küçükten başlayıp ölçeği büyütebilir, Ajanslar, brieflere uygun çözümler oluşturmak için esnekliğine güvenebili, yani aslında WordPress araçları sağladı, ancak kullanıcı her zaman deneyimi tanımladı.

“Bugün, WordPress’in her geçen gün spesifik ve fikir verici özelliklerin çekirdeğe eklenmesi WordPress’in ne olması gerektiğine dair daha kuralcı bir vizyona doğru ilerlendiğini gösteriyor. Bunlar bir WordPress sitesinin neye benzemesi ve nasıl çalışması gerektiğine dair varsayımlar dayatır. Bu durum geliştiricileri, topluluğu ve kullanıcılarını WordPress’in temeline, özüne yabancılaştırma riski taşır” diyor ve son olarak Hendrik Luehrsen şunları ekliyor;

“Kullanıcılar için hepsi bir arada bir çözüm olarak hizmet verebilecek “eksiksiz özelliklere sahip” bir WordPress çekirdeğinin WordPress.com gibi bir işletme için son derece faydalı olacağını anlıyorum. Ek eklentilere ihtiyaç duymadan kutudan çıktığı gibi sorunsuz çalışan bir platform sunmak, yönetilen bir barındırma hizmetinin ihtiyaçlarıyla mükemmel bir uyum sağlar. Ancak açık kaynaklı WordPress projesi için bu yaklaşım son derece zararlıdır. Bu sadece çekirdek ve ekosistem arasındaki hassas dengeyi bozmakla kalmıyor, aynı zamanda WordPress’in her zaman en büyük gücü olan uyarlanabilirliğe de sınırlamalar getiriyor.” diyor.

WordPress kim için WordPress için kim karar verecek?

Çekirdeğe yeni özellikler eklendiğinde, bunlar kararları verenlerin önceliklerini yansıtır. Bu öncelik topluluk için uyumlu mu? özel ihtiyaçlara göre mi şekillenir evrensel mi? Belirli kullanım durumlarına öncelik veren kararlar, platformun diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılama yeteneğini istemeden sınırlayabilir. Bu gerilim geliştiricileri, katılımcıları ve daha fazlasını etkiliyor. Bu durum, güvenilirliği ve istikrarı için WordPress’e güvenen kullanıcılara da yansıyor. WP Drama’da neler yaşandı, X’te neler oldu biliyorsunuz. Her yeni özellik karmaşıklığı beraberinde getirir. Bu özelliklere ihtiyaç duymayan veya bu özellikleri istemeyen kullanıcılar, giderek karmaşıklaşan bir çekirdek deneyimde gezinmek zorunda kalabilir. WordPress’in gücü, çekirdeğe dahil edilen özellikler nedeniyle zayıflayabilir. 2007’den beri kullanan biri olarak “WordPress Install”sonrası bunu görebiliyorum. Plugin yüklemelerinden, güncellemelerden, WordPress.org da bunu hissedebiliyorum. WordPress’in gücü her zaman geniş bir kullanıcı kitlesine belirli bir vizyonu dayatmadan hizmet verebilmesinde olmuştur. WordPress’in uyarlanabilir, modüler ve topluluk odaklı kalmasını sağlamaz, yalnızca belirli bir grubun yetkisine veya en görünür kullanım durumlarına göre haraket ederse herkese hizmet eden bir platform olmaktan çıkabilir.

WordPress çözüm önerileri

Bugüne kadar 20 yılda milyonlarca WordPress site kuruldu. Belki 50 kuruş bağış bile istese hepimiz gönüllü olarak verip install’e öyle geçecektik. WordPress.org 2024 istatistiklerine göre günlük 10.000’den fazla WordPress site kuruluyor. Şimdiye dek 810 milyondan fazla WordrPress site kurulmuş. Kullanım kolaylığı göz önüne alındığında, WordPress.com kullanıcılarının Ocak 2024’te 52,3 milyondan fazla blog yazısı ve 4,9 milyondan fazla web sayfası, yalnızca 2023 te 50 milyon yorum, tüm WordPress sitelerin aldığı milyarlarca trafiği düşününce akan bilgi alışverişi ve insanlığın gelişimine katkısı muazzam.

Open Source projenin sürdürülebilir olması açısından bağışların önemi çok büyük. Dünya’da ve Türkiye’deki tüm işletme web sitelerinin de %43’ünden fazlasının WordPress olduğunu düşününce böyle faydalı bir yazılımın içine düştüğü durumdan çıkması için destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. Bireysel olarak wordpressfoundation.org/donate/ ‘a çok küçük bir bağış ve WordPress.org forumlarında gönüllü sorulara destek olmak dışında hiçbirşey yaptığımı söyleyemem.

WordPress neydi hatırla!

WordPress bir dönüm noktasında. Platform geliştikçe, başlangıçta onu başarılı kılan ilkeler üzerinde düşünmek çok önemlidir. Basit, hafif, uyarlanabilir bir çekirdek ve gelişen bir eklenti ve tema ekosistemi. Bu WordPress kullananların isteklerine göre ihtiyaçlarına uygun özgürce işler yapmalarını sağladı. Şimdiyse gerçekten topluluğun istek ve ihtiyaçlarına uygun olup olmadığı netleşmeden topluluğun evrensel olarak ihtiyacı olup olmadığı sorgulanmadan yeniliklerin eklenmesi ve kullanmaya yönlendirilmesi WordPress için daha büyük problemlere neden olabilir. WordPress geleceği için geçmişine köklerine sadık kalmalıdır. Biz topluluğa ve kullananlara düşen böyle kalmasını sağlamaktır. WordPress’in gücü her zaman, nasıl kullanılması gerektiğini dikte etmeden geniş ve çeşitli bir kitleye hizmet etme yeteneği olmuştur. Bu denge basit, istikrarlı ve genişletilebilir bir çekirdek sunarak sağlandı. Bütün bir ekosistemin gelişmesini sağlayan sağlam bir temel oluşturdu. Bu denge ile WordPress herkese hizmet eden bir platform olma kimliğini geri kazanabilir. Bu problem sadece WordPress çekirdek’te yapılan değişikliklerle ilgili bir problem değil Bu, projenin hem geçmişine hem de geleceğine saygı duyarak büyümesini sağlayan stratejileri ve araçları benimsemekle ilgilidir. “Canonical Plugins” çözümü, tüm kullanıcıların ihtiyaç duymadığı özelliklerle çekirdeği aşırı yüklemeden yenilik yapmanın ve niş ihtiyaçları karşılamanın bir yolunu sunar. Bununla WordPress, kendisini her zaman farklı kılan uyarlanabilirlik ve modülerlik özelliklerini kaybetmeden gelişmeye devam edebilir.

WordPress, problemleri ölçeklendirip sürdürülebilir çözümler üretme topluluğuna ve kullanıcılarına sahip. WordPress’in tek problemi WP Drama krizi, open source problemi değil. Gerçek sorun WordPress’i WordPress yapan basit(sade), özelleştirilebilir(özgür), işlevsel(esnek) blog ve web tasarım altyapısı olarak kalabilecek mi? Topluluğu WordPress’i içinde bulunduğu durumdan kurtarabilecek mi? Zaman gösterecek.

Kaynaklar: Hendrik Luehrsen – https://kraut.press/2024/wordpress-isnt-wordpress-anymore/


Dijital Teknoloji Blogu sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Share This Article
Leave a Comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir