Akıllı telefonlar hayatımıza girdiğinden beri işleri ne kadar hızlandırdığı malum. Ancak bu hızın getirisi olduğu kadar götürüsü de oldu. Sevgiler, beğeniler, paylaşımlar fiziki yaşamdan sanal aleme doğru kaydı. İnsanlar sosyal medyada sosyalleştiğini sanarak daha da çok yalnızlığa itti kendini. Her ne kadar son 3 yılda sosyal medya kullanımında düşüş olsa da hala etkin kullanıcı kitlesi var. İnsanların sosyal medyadan sıkılıp sıkılmayacağı başka bir yazımızın konusu.
Akıllı Telefonlara olan bağımlılığımız
Akşam eve geldiğinizde çoçuğunuzla ilgilenmeden 1-2 dakika birşeye bakıp çıkıcam deyip 1 saat telefonda kaldığınız oldu mu? Ya da yatmadan önce telefonda bir göz atayım derken saati gece 01.00 yaptığınız?
Akıllı telefonunuzu elinize aldığınız ve amacınız dışında neredeyse her şeyi yaparak dakikalar geçirdiğiniz olduysa merak etmeyin yalnız değilsiniz. Çağımızda en büyük problem oluşturan bu istem dışı davranışın adı Anafor/Vortex. Kendi isteğinizle başlayan bir haraketin, planlamadığınız bir çok eylemle devam etmesi ve kontrolü kaybettiğinizi hissettiren davranışlara deniyor.
Belki bu satırları okuyunca dek telefonunuzda bir sürü bildirim aldınız. Belki de okumaya, yeme içmeye başladığınızda telefonunuzu elinize almadan yaptığınız işi bitiremiyorsunuz. Eğer bu seviyeye geldiyseniz sosyal medyayı bir süre terk etmek size iyi gelebilir. Ya da cep telefonu ve internet bağımlılığı sorunlarına çözüm arayışına girebilirsiniz.
Ya akıllı cep telefonları olmasaydı?
Bir süreliğine hayatımızdan çıkarabilseydik akıllı telefonları neler olabilirdi hiç düşündünüz mü? Okumaya başladığımız bir şeyi baştan sona bitirmenin tadına varırdık. Yediğimiz yemeğin fotoğrafının ve o fotoğrafa gelecek beğenilerin tadını değil yemeğin tadını alırdık. Gezdiğimiz yerlerde çektiğimiz resimlerin likelarını önemsemez gezdiğimiz yerin ve çektiğimiz fotoğrafların hikayelerini dinlerdik. Sevdiklerimizle birlikte ürettiğimiz içerikler(resim, video vs) in değil onlarla birlikte olduğumuz anların yaptığımız sohbetlerin kıymetini anlayabilirdik.
