Bill Gates “Content is king”, “İçerik Kraldır” diyeli 25 yılı devirdik. O günden bügüne dijital dünya baş döndüren bir hızla gelişiyor. Teknoloji, internet devrimi ile birlikte son 40 yılda tüm sektörleri ve insan yaşamını dijital olarak değiştirdi. Yazılım ve teknoloji şirketleri bu dönemde Marc Andreessen’in deyimiyle dünyayı yedi. Bilginin büyük bir güç olduğu çağımızda Google, AOL ve Yahoo sonrası bilgiye ulaşmanın en önemli merkezi haline geldi. Arama ağı ve reklam gücünü kullandığı Gmail, Playstore, Google Map, Youtube, Google Ads, Google Mybusiness gibi onlarca platform ve ürün geliştirdi.
2000’lerin başında web 2.0, bloglar, forumlar, facebook, sosyal medya siteleri derken artık her cep telefonu ve bilgisayar kullanıcısı aynı zamanda bir içerik üreticisi oldu. Burada özellikle facebook diyoruz çünkü 2 milyardan fazla üyesi, kurduğu reklam ağıyla en büyük veri ve reklam merkezlerinden biri haline geldi. Bunların arasından sosyal medya fenomenleri yani influencer lar ortaya çıktı. O dönemde başlayan içerik pazarlama ve içeriğin önemi her geçen yıl önemini katlayarak arttırdı. Artık tüm markalar kendi içinde içerik pazarlama departmanlarını kuruyor.
Fırat’ın 2014’te Webrazzi’de yazdığı yazıyı okuduktan sonra içerik ajandama içerik siteleri ve içerik topluluğu diye bir not almışım. Bu yazının üzerinden yıllar geçti. Bu süreçte yurtdışında ve yurt içinde birçok şirket/marka kendi içerik topluluğunu oluşturdu veya içerik sitesi satın aldı. Bu konuyu Türkiye’de ilk gündeme getirenlerden biri İçerik Bulutu kurucusu Ahmet Durmuşoğlu. 2019 da yazdığı “B2B / B2C Müşteri Kazanımı için Kendi Oyun Alanlarınızı İnşa Edin başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederim. Ayrıca geçtiğimiz aylarda konuyu Sıfırdan Globel’e bültenine taşıyan Levent Aşkan’ın Yazılım firmaları neden içerik sitelerini satın alıyor? yazısı da bu konuyu detaylı bilgiler veriyor. Şimdi bazı istatistikler verelim.
- Müşterilerin %81’i bir işletmenin tavsiyesi yerine arkadaşlarının ve ailesinin tavsiyelerine güveniyor. Kaynak: Hubspot
- Küçük işletmelerin %78’i, %25 oranındaki müşterilerini sosyal medya üstünden kazanıyor. Kaynak: Marketo
- Müşterilerin %69’u reklamlara güvenmiyor ve %71’i sosyal ağlarda sponsorlu reklamlara güvenmiyor.
- İşletme maliyetleri son 5 yılda %50 arttı. Kaynak: Hubspot
- IAB’nin raporuna göre ilk 10 şirketin 2020’de reklam gelirlerinin %78,1’ini elinde tuttuğunu söyledi.
- EMarketer’a göre Facebook ABD’de reklam gelirlerinin %25.2’ine sahip
- Google’ın ABD’de deki reklam payı %28,9
- Amazon’un ABD dijital reklam pazarındaki payı 2020’de ilk kez %10’un üzerine çıktı.
- Toplamda 3 şirket reklam gelirlerinin %64’üne sahip
İçerik Topluluğu İnşa Etmek
Tüm bu veriler her geçen gün müşteri kazanmanın ne kadar zorlaştığını gösteriyor. Markalar bu nedenle uzun süredir kendi içerik ekosistemlerini oluşturmak için çalışıyorlar. Bunu soru-cevap, sözlük, forum, blog, yardım sayfaları, akademi sayfaları, dökümantasyonlar, KB’ler, rehberler, sosyal medya grupları, nasıl yapılır, incelemeler, ebooks, anketler, podcast, video ve etkinlik vb. içerik fikirleri ile gerçekleştiyorlar. Kendi topluluklarını oluşturmakla kalmıyor aynı zamanda güçlü içerik topluluklarını satın alıyorlar. Şimdi bunlara bazı örnekler verelim. Örneklere geçmeden önce 2000’lerde bebek.com içerik platformunu oluşturup ardından markalaşan ebebek bu alanda Türkiye’de ilklerden birini gerçekleştirmiş.
İçerik Sitesi Satın Almalar
- 2014’te Yemeksepeti’nin Yemek.com ‘u kurması
- 2016’da eksi sözlük’ün eksi seyleri kurması
- 2017 yılında Göktuğ Gedik’in Sihirli Elma’yı Shiftdelete.net’e satması,
- 2017 yılında ödeme altyapısı hizmeti sunan Stripe’ın bağımsız geliştiricilerin yer aldığı indiehackers topluluğu nu satın alması
- 2018’de Microsoft’un Github’u satın alması
- 2021 Hubspot’un e-posta abonelik servisi The Hustle’ı satın alması
- Paribu’nun Sherpa’yı satın alması
- Digital Ocean’ın CSS-Tricks’i satın alması
Tüm bu satın almalar bize şunu gösteriyor. İster PPC ister SEO isterseniz herhangi bir dijital reklam türü kullanın satış için kullanıcı edinme maliyetleri artıyor. Markalar ve şirketler çoktan içerik siteleri ve içerik komüniteleri satın alarak var olan topluluklarını güçlendiriyor. Böylece ilerleyen süreçte dijital reklam planları ile birlikte hazırda var olan içerik topluluklarını da satış stratejilerine ekleyecekler. Bu, markalara aşağıdaki avantajları sağlayabilir.
İçerik topluluğu/sitesi satın almak markalara ne kazandırabilir?
- Hali hazırda direk marka ile ilgili niş bir kitleyi topluluğa katmak.
- Daha az bütçe ile sâdık-niş bir kitleye içerik üreterek geri dönüşüm sağlamak.
- Kitle ile gece-gündüz etkileşimde olup feedback toplamak.
- Tek bir içerik üreterek web sitesi, sosyal medya, blog, forum, grup vb. tüm platformlarda kullanmak.
- Dönüşüm oranı yüksek reklam faaliyetleri
Bu listeyi sizden gelen yorumlarla ilerde daha da çoğaltabiliriz. Bu arada hâlâ kendi içerik topluluğunu kurmayan, komünitesini oluşturmayan küçük ve orta ölçekli şirketler ve markalarda bir an önce bu alana yatırım yapmalı. Aksi halde herkes pozisyon aldıktan sonra içerik pazarlama tarafında geç kalabilir treni kaçırabilirsiniz. Sabırla okuduğunuz için teşekkürler. Konuya katkı sağlamak isterseniz yorum kısmından yazabilirsiniz. Bana Twitter ve Linkedin üzerinden ulaşabilirsiniz.